Yaşanan küresel salgın nedeni ile pek çok bilişim firması gibi biz de bir süredir çalışmalarımıza evden devam ediyoruz. Yaklaşık iki aydır evden çalışan ve bunu ilk kez tecrübe eden biri olarak, sizlerle, motivasyonumu yüksek tutmak için neler yaptığımı paylaşacağım. Her şeyden önce, tüm dünyanın karşı karşıya olduğu bu sorunu çözmek için birey olarak hepimize görev düşüyor. Zorunlu olmadıkça evlerimizden dışarı çıkmamak ise bu görevlerden en temel olanlarından.
“Motivasyon kaynaklarım: Çözümün parçası olmak ve durumun avantajlarından yararlanmak.”
Evde kalarak çözümün bir parçası olduğumu bilmek ise şu günlerde benim için en büyük motivasyon kaynaklarından biri. Bir diğeri ise içinde bulunduğumuz durumun sunmuş olduğu avantajlardan yararlanabilmek. Benim için evden çalışmanın en büyük avantajı daha efektif ve konsantre çalışabiliyor olmak. Bunun sebebi çevresel etmenlerin, ofise kıyasla evde daha kontrol altında olması. Ayrıca, normalde yeterince vakit ayıramadığım şeyleri yapmaya, kitaplığımda okunmayı bekleyen kitapları okumaya, teknik anlamda kendimi geliştirmeye daha fazla zaman ayırmaya, hatta egzersiz yapmaya fırsatım oluyor artık. Bu ekstra zamanın kaynağı ise işe gidip gelirken yolda harcanmayan ve akşamları dışarı çıkmadığım için artan zaman. Her biri biraz daha mutlu olabilmem için birer sebep aslında.
“Zamanla azalan motivasyonumu rutinler oluşturarak düzenledim.”
Başlarda, uzaktan çalışmanın benim için yeni bir deneyim olması ve yeni şeyler deneyimlerken sahip olunan yüksek motivasyon işleri gayet kolaylaştırıyordu. Ancak durumu kanıksamaya başlayınca motivasyonum da azalmaya başladı haliyle. Motivasyonumu tekrar yükseltip stabil hale getirmek için bir şeyler yapmam gerektiğini o zaman fark ettim. Bunun için ise attığım ilk adım kendi günlük rutinimi oluşturmak oldu. Bence günlük rutinler oluşturmak kendimizi daha adapte olmuş hissetmemizi ve tedirginliklerden kurtulmamızı sağlıyor. Rutinlerim neler?
- Güne başlangıç ve özel çalışma alanı
Oluşturduğum rutinlerden ilki güne başlangıç. Yataktan kalktığım gibi bilgisayarımın karşısına geçmiyorum. Evin içinde biraz hareket ediyorum, balkona çıkıp biraz hava alıyorum. Az da olsa hareket etmek uykumun açılmasına, temiz hava ise güne zinde başlamama katkı sağlıyor. Üzerimi değiştiriyorum. Tabii ki seçtiğim giysiler ofise giderken giydiklerimden daha rahat. Hatta o kadar alışmışım ki geçenlerde değişiklik olsun diye eşofman yerine kot pantolon giyince kendimi garip hissettim. Ayrıca, kendi çalışma alanımı oluşturdum. Sürekli evin farklı yerlerinde çalışmıyorum. Normalde esnek çalışma saatlerini benimseyen bir şirket olsak da bu süreçte kendi aldığım kararla bu esnekliği de biraz azalttım. İşe her gün aynı saatte, aynı yerde başlıyorum. Böylelikle vakti geldiğinde masamın başına geçince biliyorum ki artık çalışmaya hazırım ve başlayabilirim.
- Yapılacak işleri listeleme ve kaydetme
Ve mesaim başladı. Öncelikle o günün yapılacak işlerini listeliyorum. İşeri yaparken de neye ne kadar zaman harcadığımı kaydediyorum. Aslında kaydetme ve listeleme işini her zaman yapmaya çalışıyorum ama şu sıralar daha dikkatli uyguluyorum. Bu sayede hem yaptığım işlerdeki ilerlememi takip edebiliyorum hem de bu kayıtlar çalışmayı ne zaman bitireceğimi anlamama yardımcı oluyor.
- Mola verme
Çalışırken arada ufak molalar vermek ve hareket etmek şart. Ofisteyken bu durum genelde sorun teşkil etmiyor. Birine bir şey sormak için yanına gitmek, çay-kahve almak için mutfağa uğrayıp ayaküstü laflamak, farkında bile olmadan verdiğimiz ufak molalardan ve yaptığımız hareketlerden bazıları. Evden çalışırken bu ufak molaları vermeyi ve hareket etmeyi ihmal etmemeye özen gösteriyorum. Yaptığım şey ise basit: Masadan kalkıp evin içinde birkaç dakika yürümek.
Küçük molaların yanı sıra öğlen arası için verilecek uzun bir molada durup dinlenmek, zihnimizi iş haricinde başka bir şeyle meşgul etmek de hayli önemli. Ofisteyken çalışmaya dalıp öğlen mola vermeyi unutsak bile, genelde biri hatırlatıyor. Ardından hep beraber yemeğe çıkıyoruz ve herhangi bir konuda sohbet ediyoruz. Öte yandan, evdeyken işler daha farklı. Her seferinde öğlen molasını kendime hatırlatmam gerekiyor. Arkadaşlarımla beraber yemeğe çıkamasam da iş hakkında düşünmeyi bırakıp bir saatliğine başka şeylerle ilgileniyorum. Dinlenmiş şekilde işe tekrar başlayınca mesaimin ikinci yarısı daha verimli geçiyor.
Çalışmaya başlarken olduğu gibi çalışmayı bitirirken de rutinim var. Yaptığım işlerin son bir kez üzerinden geçip, planıma ne kadar uyabildiğimi kontrol ediyorum. Böylece mesaim bitmiş oluyor.
Sosyalleşememek Sorun Olmaktan Nasıl Çıkıyor?
“Şirketin teşviki ve takım içi iletişim ile çalışırken sosyalleşememek sorun olmaktan çıkıyor.”
Uzaktan çalışma ve pandeminin en büyük problemlerinden biri de sosyalleşememek. Şirketin teşviki ve takım içi iletişim ile çalışırken bu konu sorun olmaktan uzak. İş dışında ise ailemle ve arkadaşlarımla sık sık konuşmaya çalışıyorum. Hepimiz benzer durumlardayız. O yüzden bu konuşmaların iki tarafını da mutlu ettiğini düşünüyorum. Tabii bir de baharla beraber gelen güzel hava problemimiz var. Dışarı çıkmayınca boşa gidiyormuş gibi. Bunun için ise çözümüm balkona çıkmak. Gün içinde verdiğim molalardan tutun da akşam içtiğim çaya kadar fırsat buldukça balkona çıkıp oturuyorum. İlla bir şey yapmama da gerek yok. Beş dakikalığına dahi olsa temiz hava almak iyi geliyor.
“İçinde bulunduğum duruma yaklaşımım; olabildiğince artılara odaklanıp ve pozitif kalabilmek.”
Hayatta karşılaştığımız her durumda olduğu gibi şu an içinde bulunduğumuz durumun da kendince artıları ve eksileri var. Benim yaklaşımım ise olabildiğince artılara odaklanıp ve pozitif kalabilmek. Biliyorum ki çok geçmeden tekrar dışarı çıkıp ofislerimizde arkadaşlarımızla beraber çalışacağız. Amacım, o günler gelene kadar, geçireceğim süreyi en iyi şekilde değerlendirmek.
